Berna ve Tabularımız 4

 <Uzun bir hikaye olmasından dolayı parçalara ayırdım. Bu bölüm önceki bölümün devamıdır.>

Önceki Bölümler

Bölüm 1

Bölüm 2

Bölüm 3

Bölüm 4



Tatilimizin son günü, hep birlikte sekse odaklı bir şekilde odada kalarak, sadece bir kaç kez odadan çıkıyorduk

Dışarıdan sipariş veriyorduk, oda temizliği için kapıyı açmıyorduk; sadece odada kalıp Berna'yla seks yapıyorduk. 

Berna'nın nasıl olup da sikilmeye bu kadar istekli olduğuna hayret ediyordum. Kendisini defalarca sikilirken izlememden hoşlandığı her halinden belliydi.


Bir süre sonra birimizin bu cinsel deneyimimizden sıkılacağını düşünebilirsiniz ama öyle bir şey olmadı, hatta benim gördüğüm kadarıyla hiç yaklaşmamıştık bile.


Uyuyorduk, acıktığımızda yemek yedik, Televizyon seyrettik vs. ama çoğunlukla karım Berna'yı akla gelebilecek her şekilde sikiyorduk. Kanepede uzanmış genç erkeklerden biriyle film seyrederken bir anda nasıl umursamazca sikini karımın amına soktuğunu tarif etmek zor.


Bir zaman sonra bu olay sıradan bir hal almıştı bile. 3 erkek sevgili karım Berna’nın seks köleleri olmuştuk.  

Birkaç kez, karımın amına boşalmalarının ardından siklerini karımın içinde tutarak, sanki dünyanın en doğal şeyiymiş gibi orada uzanıp televizyon izlemeye ya da sohbete devam ediyorlardı.


Her seferinde yarraklarının yavaşça sönüşünü göz ucuyla izlerdim. Aletleri yavaşça kayarak karımdan çıkarken delicesine tahrik oluyordum. Neredeyse vajinasından yavaşça çıkan yağlı ve yapışkan bir salyangoz gibiydi. Sırılsıklam yarraklarının başı hala spermle kaplıyken ve karımın vajinası dudaklarının girişinde dinlenirken spermlerinin karımın amından sızmasını izlemek nefes kesiciydi.


Bir defasında Berna, herkesin orgazm olup boşaldığı ama artık kendisini orgazmın eşiğine getirmediğimizden şikayet etmişti.


"Neden oyuncağını kullanmıyorsun?" dedim 


"Yok artık, sizin önünüzde olmaz." dedi utangaç bir ses tonuyla


Nasıl orgazmdan bahsettiğini çok iyi biliyordum ve oyuncağının onun tek garantili yolu olduğunu da biliyordum.


Birkaç dakika sonra nihayet


"Tamam, ama hepinizin önünde olmaz." diyerek kabul etmişti bile.


"Sadece deneyeceğim, ama eğer şu anda hissettiğimden daha garip hissedersem, yatak odasına girip kendi başıma yapmak zorunda kaldığımda bu konuda bir tek kelime dahi duymak istemiyorum."


Hepimiz gülerek onu cesaretlendirmeye başlamıştık ve sonunda eğer bundan rahatsız olursa, karımın durması halinde tek kelime etmeyeceğimiz konusunda anlaşmıştık. Berna isteksizce odadan çıkarken, bize dönerek


"Ben rahat hissedene kadar kimsenin bakmasını istemiyorum."


" Problem yok, tamamdır." dedik hep beraber


Ne beklediğim hakkında hiçbir fikrim yoktu, ama onun deli gibi boşalmasını sadece bu masaj aletini kullanırken gördüğümü çok iyi biliyordum. Zaten bu benim orjinal fantezimin çok ötesine geçmiştik; hiçbir kelime bunu gerçekten tarif edemiyordu. 


Berna sonunda yatak odasının kapısından içeri girip birkaç dakika içinde oyuncağıyla birlikte dışarı çıktı.


Oyuncağı hiç de öyle büyük, bir dildo değildi. Aslında 15 santim uzunluğunda ince bir masaj aletiydi ve tam olarak nasıl tutacağını, tam olarak nereye yerleştireceğini ve karımın ne zaman fışkırmaya hazır olduğunu biliyordu. 


Karımın orgazmına birçok defa şahit olmuştum. Yeterli zamanı ve yeterli uyarımı olduğunda, karımın kalçalarının altındaki çarşafı ıslatabileceğini biliyordum. Ama bu iki genç adamın böyle bir şeyi hiç görmemiş olduklarını tahmin edebiliyordum. En azından filmler dışında.


Karımın biraz utanıp tereddüt etmeye başladığını anlayabiliyordum


"İmkânı yok," dedi Berna o güzel gülüşüyle.


"İstemiyorsan sorun değil. Eğer istersen, bakmayız. Biz sadece sana orgazm yaşatamadığımız için senin de orgazm olmanı istiyoruz." diye cesaret verdi Burak


Nedense bu yorumlar Berna'nın onlardan özür dilemesi gerektiğini hissetmesine neden olmuştu. Sanırım yeryüzünde orgazm edemeyen tek iki erkeğin onlar olduğunu ima etmesinin onları ömür boyu korkutacağını düşünmüştü.


" Bakın, kadınlar bu açıdan erkeklerden çok farklıdır. Erkekler neredeyse bir komutla boşalabilirler; kadınların biraz daha fazla uyarılması gerekir ve bu herhangi bir uyarılma değil. Doğru süre boyunca neredeyse kusursuz bir noktada olmaları gerekiyor. "dedi Berna


İkisi de gülüştüler ve Berna'nın her sözüne takıldılar. Berna onların özgüvenini kazandıktan sonra karım yatakta biraz daha yükseldi. Ben de yatağın ayak ucundaki koltuğa oturmuştum. Kaan üzerinde sadece bir tişörtle sağ tarafına, Burak da üzerinde hiçbir şey olmadan sol tarafına uzanmıştı. Berna yatağın ayak ucunda onların arasında oturuyor ve onlarla konuşurken sağ tarafına dönmüştü.


Tam onlara diğer yatağa geçmelerini söyleyeceğini düşünürken karım

"Tamam, arkanızı dönün" der gibi sırıtan bir ifadeyle baktı,

"Yaptığımız şeye inanamıyorum bile."


Tekrar söylüyorum, bu başlangıçtaki beklentilerimin o kadar ötesindeydi ki, havuza bir meteor düşse muhtemelen kıpırdamadan otururdum.


Karım vibratörü çalıştırdığında hemen arkalarını döndüler. Son derece sessizdi. İkisi de başlayıp başlamadığını sorunca


"Sessiz olun, evet." dedi


Verdikleri sözü tuttup, bakmadılar.


Kaan'ın arkasını dönerken sikini okşamaya başladığını fark etmiştim hemen. Daha önce de bahsettiğim gibi Kaan normalden daha büyük, benimkinden de Burak'ınkinden de açık ara daha kalın bir siki olan genç adamdı.


Berna oyuncağını klitorisine yerleştirirken başlangıçta birkaç kez bana baktı ama her zaman yaptığı gibi yoğun bir konsantrasyon içinde alt dudağını ısırmaya başladı. Ben de onu izlerken yarı gevşek sikimi yavaşça okşamaya başlamıştım. Kaan da kendi sikini okşamaya devam ediyordu, tabi, yirmi bir yaşında olduğu için başladıktan hemen sonra artık sertleşmişti bile..


Bunu yapmayacağını düşünmemin nedeni, karımın orgazmın eşiğine yaklaşmasına bile izin verecek kadar uzun süre soğukkanlılıklarını koruyabileceklerini düşünmememdi. Şaşırtıcı bir şekilde, pozisyonlarını bozmuyorlardı. Berna inlemeye ve sanki kimse yokmuş gibi kendini kaptırmaya başladı. En az beş dakika sonra kalçalarını kaldırıp içine hızla sokup çıkarmaya, bacaklarını birbirine yaklaştırarak ve eliyle vajinasının üzerinden çekerek klitorisini vajina dudaklarından çıkarmaya başlamıştı.


Yaklaşık üç dakika daha devam ettikten sonra Kaan sırt üstü yuvarlandı. Bu sırada Berna odaklanmış bir trans halindeydi ve Kaan'ın ona bakmasını umursamıyordu bile. Bacaklarını sıkmasını ve uyarılmanın vücuduna cinsel elektrik göndermesiyle titremesini izlerken bunun hayatının en akıllara durgunluk veren deneyimi olduğunu söyleyebilirdim. Kaan sırt üstü dönmesinin üzerinden bir dakika bile geçmeden sol eliyle karımı okşamaya başlamış, sağ elini onun baldırına koymuştu. Aralarında vahşi bir öpüşmenin yaşandığı şehvetli bir bölüm başladığında Berna anında başını çevirdi. Kaan hızla sağ dirseğinin üzerine eğildi ve boynunu ve göğüslerini öpmeye başladı.


Karım patlamaya çok yakındı; kesinlikle orgamzma yaklaştığını biliyordum. Ancak boynunu ve göğüslerini öpmesinin üzerinden az bir süre geçtikten sonra, Berna oyuncağı çılgınca yatağın ayak ucuna fırlattı ve Kaan’ı bacak arasına çekti. Üç saniye içinde Kaan karımın bacaklarının arasına yuvarlanarak, sırtını kavislendirip aletini içine yerleştirdi.


Kaan’ın yarrağını bir anda hızla içine alırken, o ana kadar duyduğum hiçbir şeye benzemeyen bir çığlık attı. Burak yatağın diğer tarafından yuvarlanıp ayağa fırladı ve neredeyse diğer yatağa düşecekti. Berna daha önce hiç görmediğim bir haldeydi.


Karım ellerini Kaan'ın kalçalarına koymuş, dizlerini neredeyse koltuk altlarına kadar bükmüştü. Kaan'ın leğen kemiği karımın güzel poposuna öyle kuvvetli çarpıyordu ki. Her üç ya da dört hamlede bir, Kaan tamamen karımın içindeyken sürtünüyorlardı. Cinsel organlarını birlikte, kalçaları ve kasıkları arasındaki kayganlaşmış şekilde kalın yarağının amını germesini izlemek nefes kesiciydi.


Bundan yaklaşık bir dakika sonra, onun darbelerinden birinde sıkıca tuttu, tırnaklarını Kaan’ın kıç yanaklarına batırdı, kıçını ve kalçalarını hayal edilebilecek en hayvani şekilde hareket ettirmeye başladı. Karım bunu yaparken, beni tamamen korkutacak şekilde inlemeye başladı ve şöyle dedi,


"HAREKET ETME... AAAHHHH.......OHHHHHHHH!........... HAREKET ETME... AAHHHOOOHH.....ORADA..... BEKLEEEEEEE!.........."


Son güçlü inlemesinin sonunda, kıçı ve amı arasındaki boşluğun ritmik olarak nabız atmaya başladığını izledim. Sarsıcı bir orgazma girerken ikisi de en az on saniye boyunca hiç kıpırdamadan durdular.


Saymanın bir yolu yoktu, ama vajinasının orgazmla daraldığı belki dördüncü ya da beşinci seferden sonra vajinal sıvı ondan sızmaya ve kıçından aşağı akmaya başlamış gibi görünüyordu. Kalçaları hafifçe yatağın dışına çıktığında, poposunun arkasına ve çarşafa doğru akıyordu. Bunu yaparken, poposunun yanaklarının ortasından, belki de kuyruk sokumuna yakın bir yerden küçük bir dere halinde akıyor ve sonra hızla damlıyor, anında daha fazla akıyor ve sonra belki de bir saniyelik ritmik bir nabızla hızla tekrar damlıyordu.


On saniye kadar orgazm olduktan sonra, poposunu hareket ettirmeye başladı ve Kaan da sikini hızla, ama neredeyse hiç itmeden içinde hareket ettirmeye başladı. Birkaç güçlü kalça hareketi yaptığında ve pratik olarak bağırdığı zaman yaklaşık yirmi saniye daha devam etti,


"AAAAHHHH ....... EVEEEEEEET, AAAHHH SİKTİİİİRRRRR..........."


Kaan içine spermlerini doldururken, bu yapışkan sperm ve karımın vajinasından gelen lezzetli kokteyli içinde cinsel organlarını yavaşça birbirine sürttüler. Eğer o anda sikime dokunmuş olsaydım, anında boşalabilirdim. Sadece huşu içinde izledim. Bu cinsel trans benzeri durumda kaldılar, sanki tamamen hamile kaldığından emin olmaya çalışıyormuş gibi birbirlerine kenetlendiler.


Kaan karımın içine boşalmayı tamamen bitirdikten bir süre sonra nihayet sikini çıkardı. Berna hemen Kaan'ın poposunu tutarak


"Hayır lütfen, sadece bir saniye üzerime uzan." dedi


Titreyen orgazmının sonuna gelmiş olmasına rağmen, hâlâ son derece hassastı ve nihayetinde bitene kadar onu içinde tutmak istiyordu.


Birkaç dakika sonra ve nihayet konuşmaya başladıktan sonra, Kaan yavaşça soluna doğru eğildi ve yarı gevşek siki karımdan çıktı. Karım hafifçe açık kalırken, kalın spermi yavaşça vajinasının dibinde birikerek kıçından aşağı süzülüyordu.


Burak yatağa doğru ilerlemeye başladığında, karım ayakları yukarıda ve dizleri bükülmüş bir şekilde ellerini gözlerine ovuşturarak yaklaşık bir dakika boyunca orada yattı. Onun da siktiğini söylemek isterdim ama

"Hayır, şimdi olmaz. Şimdi değil, belki sonra." demişti


Kaan ve Burak üstlerini değiştirmeleri gerektiğini ama geri döneceklerini söylediler. Berna sanki inanılmayacak kadar yorgunmuş gibi el salladı. Sırt üstü yere yığıldı ve yatak örtüsünü üzerine çekti,


" Biraz kestirmem gerekiyor. Lütfen onları birkaç saat dışarıda tutabilir misiniz ya da uyuyabilmem için kapıyı kilitleyebilir misiniz?"


Derhal hallederim diye cevap verdim ve torpido gözüne koyduğum cüzdanımı almak için ön kapıdan arabaya doğru ilerledim. Odaya geri döndüğümde arka bahçeye çıkarken yavaşça yanından geçtim. Rahatlamıştım, çünkü artık ben de yorgundum ama bitkin değildim, havuz alanının neredeyse bomboş olduğunu görmüştüm.


Kaan ve Burak yaklaşık on dakika sonra odalarından çıktılar ama bana seslenerek bir şeyler atıştıracaklarını, bir şey isteyip istemediğimizi sormuşlardı. El sallayıp geri döneceklerini söylediklerinde onlara hayır demiştim.


**********


Şezlongda uykuya dalmadan önce ne kadar yattığımı bilmiyorum, belki on dakika, ama Berna'nın alçak sesle konuştuğunu duydum. Süitin oturma odasından bahçeye açılan sürgülü cam kapısını tamamen kapatmak çok zordu, bu yüzden aceleniz varsa ya da o sırada benim gibi tembelseniz, genellikle bir ya da iki santim kadar açık kalırdı.


Uykusunda mı konuştuğundan emin değildim ama sandalyemden kalktım ve kapıdaki aralığa doğru yürüdüm. Cam kapıdan baktıığım anda Kaan ve Burak'ın arkadaşlarından birinin Berna'nın sol yanında sırtı bana dönük bir şekilde yattığını görmüştüm.


Son birkaç gündür yaşananlardan sonra artık bağımlısı denebilecek bir hale gelmiştim, artık Berna’yı sikişirken izlemeye her zaman hazırdım. Ancak, bu sefer izleyebileceğimi ve izlediğimi bilmesini istemiyordum. Kimsenin izlediğini bilmediğini bilmek beni nedense daha da tahrik ediyordu. Oturma odasının önündeki ufak terastan hızla ayrıldım ve peyzajın etrafından dolaşarak yatak odasının sürgülü cam kapısına doğru ilerledim.


Onlara ulaştığımda, çok dikkatli bir şekilde açtım. Açmam otuz saniye sürmüş olmalıydı, çünkü raylarda kum varmış gibi ses çıkarıyordu ve açtığınızda yüksek bir gürültü çıkarıyordu. O nedenle olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordum. Odaya girdikten sonra yatak odasının kapısına doğru yürüdüm ve bu sırada Berna bacaklarını birbirine bastırmıştı ve neredeyse dizlerine yaslanmış karımı sikişebilmek için yalvarıyordu.


Berna'nın eğlence modundan çok uyku modunda olduğu hemen anlaşılıyordu. Ayrıca ilk kez aynı odada değildim, bu da eminim ki her şeyi tamamen farklı bir hale getiriyordu. Sanırım kocanız izlerken sevişmek ve bundan hoşlanmak ile onun haberi olmadan biriyle sevişmek arasında ince bir çizgi vardı.


Karım gitmesi gerektiği konusunda ısrar etmeye devam ediyordu ve o da mayosunu aşağı çekmeye devam ediyordu. Birkaç saniye sonra mayosu ayak bileklerine kadar inmişti, Berna ellerinin kasıklarına ulaşmasını engellemeye devam ediyordu. Karımın kontrolü tamamen elinde tuttuğunu bilmek iyiydi.


Tam pes ettiğini düşündüğüm anda, Berna'nın bacak arasını sertçe itmeye başladı,


"Sana bunun olmayacağını söyledim, artık durabilir misin?"


Karım bunu söylerken, erkek sanki daha fazla dayanamayacakmış gibi, Berna’nın bacaklarını zorla açarak karımın üzerine eğildi. Bir milisaniye içinde pozisyon aldığını ve kendini ona doğru ittiğini görmüştüm. Kapının etrafından geldim ve odaya girmeden hemen önce Berna bir inilti kopartarak, bacaklarını tamamen iki yana açmıştı bile.


Genç erkek, aletini artık karımın içine sokup çıkarıyordu. Karımı çılgınca sikerken, Berna'nın oturma odasındaki bahçeye açılan sürgülü cam kapıya doğru baktığını fark etmiştim.


Genç sanki günlerce aç kalan birisi gibi elinden geldiğince hızla hareket ediyordu. Karımın, "Acele et ve boşal" diye soluk soluğa bağırmaya başladığını duydum. Çılgınca onun bir an önce boşalmasını sağlamaya çalıştığını, bakmaya devam ettiği kapıdan içeri girmemi istemediğini biliyordum. Otuz saniye kadar sonra, adamın kalçalarını kendine doğru çekmeye ve kıçını onunkiyle uyumlu bir şekilde hareket ettirmeye başladı, tekrarladı,


"Ohhhhh!....İçime gelmeni istiyorum........, İçime boşal, OOHHH!...... SİKTİR!..... EVET, içime boşal."


Bu sözler Berna'nın ona yaptırmaya çalıştığı şeyi tetiklemiş olmalıydı, çünkü on saniye içinde Berna'ya sertçe girdi ve içine boşalmaya başlamıştı. Berna hemen söylediğinde, yaklaşık yarım dakika boyunca yapabildiği her damla spermi karımın içine pompalıyordu.


"Tamam, işin bitti, şimdi git. Eğer bundan birine bahsedersen, beni zorla siktiğini söylerim ve bu da senin başına bela olur."


Sanırım sonunda kendine geldikten sonra, haddini tamamen aştığını düşünerek bolca özür dilemeye başladı, ki bir açıdan öyle oldu ama başka bir açıdan öyle olmadı, tabii bu bir anlam ifade ediyorsa. Eminim ki gerekirse karımın onu aşağı atabileceğinden emindim.


Onları izlerken yerde çok kuvvetli bir şekilde boşalmıştım, bu kadar sık ve çok boşalmış olmama şaşırıyordum.


Ona izlediğimi hiç söylemedim ama o daha sonra bana anlatmış ama pek çok ayrıntıyı atlamıştı. Başından beri onu her şeye ikna ettiğim için yargılayacak durumda değildim. Başka bir adamın ona dokunmasından bile ben sorumluydum. Ayrıca her şeyi izlediğimi bilse muhtemelen suratıma bir tokat atar ve cinsel ilişkiye dönüşmeden önce odadan çıkarırdı.


Kaan ve Burak sonunda geri geldiler ve hepimiz bir süre konuştuk, rahatladık ve pek bir şey yapmadık. Gece ilerledikçe hepimiz kendimizi onun bacaklarının arasında ve evli çiftlerin yapmaması gereken şeyleri yaparken bulduk. Bu arada Kaan'ın Berna'ya sırılsıklam aşık olduğunu fark ediyordum. Sanırım o inanılmaz son günler boyunca karıma aşık olmuştu.


Berna'nın da bu konuda tuhaf davrandığını fark etmeye başlamıştım. Birkaç saat düşünüp taşındıktan sonra artık bittiğini açıklamam gerektiğini fark ettim. Berna ve ben dahil herkes için hayatta bir kez yaşanacak bir deneyim olduğunu söyleyecektim ama artık sona ermişti. Sonunda karım ve benim birlikte biraz zaman geçirebilmemiz için kalkmalarını söylediğimde çok anlayışlı davrandılar.


Onlar ayrılırken Berna'ya baktım, şimdi hangi çılgınlığı yapacağımı bilmeden bana endişeli bir şekilde bakıyordu

"Neden birkaç gün daha odada kalmıyoruz, sadece biz. Artık çılgınlık yok, sadece biz. Birkaç yere gidelim ve buradan çıkalım. Biraz eğlenelim." dedim


Berna neredeyse endişeli bir tavırla bana baktı. Bana ciddi bir açıklama yapmak üzere olduğunu biliyordum


Berna nihayet bu noktada beni gerçekliğe geri döndürdü. Söylemeye gerek yok; o kart oyunu sırasında birkaç genç erkeğin önünde bikini altını çıkardığı gece mantığım beni terk etmişti. Ben orada durmuş ona bakarken, bana söyleyeceği ciddi bir sözü beklerken, o duvara yaslanıp tavana bakmaya başladı ve birkaç saniye sonra sakince


"Aşkım... Bu şimdiye kadar yaşadığımız en çılgın deneyim oldu, bundan eminim. Muhtemelen bir daha asla bu kadar çılgınca davranamayacağız. Ama bil ki... bitti. Artık bitti ve ben artık bunu yapmayacağım."


Gözlerimin içine bakarken bir iki saniye durakladı ve ekledi


"Tatlım, fantazi amaçlı olsa da, kim bilir kaç kez gelişigüzel sikilirken, gerçekten heyecan vericiydi ve hatta çoğundan zevk aldım, senin her fantezini ve belki bir iki tane de kendi fantezimi gerçekleştirmeye çalıştım, ama o güzel gözlerini yarım saniyeliğine açarsan, Kaan'la bir süre önce sikişmeyi bıraktığımızı fark edebilirsin. Şimdi o benimle sevişiyor. Artık onunla her birlikte olduğumda ahlaki temellerim çatırdıyor."


Devam etti ve bu sefer tüm dikkatimi bana vermişti,


"Seninle ve diğer iki erkekle samimi olmaya devam edebileceğimi ve insan doğasının eninde sonunda devreye girmeyeceğini mi düşündün? Kadınlar bu konuda erkekler gibi değildir. Evet, başlangıçta sadece seks yapıyorduk, ama şunu bilmelisin ki daha fazlası oldu ve ben Kaan'ın davranışlarından rahatsızım ve ayrıca bu konuda kendi hissettiklerimden de rahatsızım. Kendimi bu konuda iyi hissediyorum ve evli bir kadının başka bir erkek hakkında böyle hissetmemesi gerekiyor. Bir şekilde bundan mutlu değilim. Şimdi de onu geri istiyorum."


Böylesine güçlü bir deneyimin etkisindeyken bazen en bariz olanın inanılmaz derecede anlaşılmaz olması şaşırtıcı. Her kelime dudaklarından dökülürken, sadece gerçekleri açıkça söylemesi değil, aslında bunu görmem ama yine de görmemem beni şaşkına çevirdi.


Devam ediyordu,


"Beni dinle, aşkım. Ne olursa olsun burada bir gece daha kalamayız. Ben burada evli bir kadınım ve başka bir erkekle sevişiyorum. Sanırım bunu arkadaşlarına anlatmış olmalılar. "


Ardından, zaten mükemmel olan ahlaki özetini mükemmel bir şekilde tamamlayan bir örnek verdi,


"Yirmi bir yaşında iki çekici kadınla bir odada olduğumuzu ve ikisini de defalarca siktiğini hayal etmeye çalış. Bir an için seksi bir kenara bıraktığında, onlardan birine karşı bir şeyler hissetmeye başlayabileceğini fark edebilirsin ve evli insanlar bunu yapmaz Anıl. Son zamanlarda burada hissettiklerimden kesinlikle hoşlanmıyorum."


Artık kendimi biyonik bir ahmak gibi hissederek yanına yaklaşıp onu kendime çekerek en içten şekilde özür diledim. En az beş dakika boyunca birbirimize sarıldık ve kucaklaştık. Onu ne kadar çok sevdiğimi anlatmaya başladım ve durumu zorladığım ve onun duygularını hiç dikkate almadan bilerek devam ettirdiğim için özür dilemeye devam ettim.


Söylediklerinin gerçekliği çok açıktı. Eğer devam ettirmeseydik eminim her şey daha farklı olurdu. Birkaç kez sevişirken birbirlerini açıkça okşadıklarını, tutkuyla öpüştüklerini, okşadıklarını ve birbirlerine sarıldıklarını fark ettim. Tüm bunlar başladığında sadece seks yapıyorlardı ve bittiğinde de bitmişti. Ama geriye dönüp baktığımda, bir saniyeliğine gerçekliğe dönmüş olsaydım, Kaan'la aralarında gerçekten de cinsel ilişkiden daha fazlası olduğunu fark ederdim.


Pozisyonunu açıklarken sanki zihnimde bir ampul patladı. Sanırım daha çok görmezden geldiğim, gerçeklerle yüzleşmek yerine deneyimi devam ettirmeyi seçtiğim bir durumdu. Ama yazı açıkça duvardaydı ve o haklıydı.


Berna daha sonra çok ihtiyacı olan duşu alacağını söyleyip gitti. Duştan çıktıktan sonra birkaç dakika geçmeden eşyalarımızı toplamaya başladı ve 1 saat içinde arabamıza binmiş eve dönüyorduk. Yolcu koltuğuna kıvrılıp derin bir uykuya daldığında tamamen bitkin düşmüştü. Altı saat boyunca neredeyse hiç hareket etmeden uyudu. Ben de dumura uğramıştım ve araba kullanırken gözlerimi zar zor açık tutabiliyordum, ancak eve dönersem bir şekilde normale döneceğimizi düşünerek devam ettim.


Eve dönmek saatler sürdü ama üç litreye eşit olduğundan emin olduğum kahveyi tükettikten sonra başardık.


Benimle ve tanıştığımız genç erkeklerle o kadar çok cinsel ilişkiye girdikten sonra tekrar sevişmemizin haftalar alabileceğini düşünmüştüm ama evimize vardıktan birkaç saat sonra, koridordan geçerken ikimiz de birbirimize sürtündük ve anında kıyafetlerimizi çıkararak birbirimizi ellemeye, üzerimizdekileri parçalamaya başlamıştık. Koridorda öylece yere yığıldık ve evimizde o güne kadar yaşadığımız en vahşi hayvani seksi gerçekleştirdik.


Eminim bazıları paraşütle atlamıştır, bungee jumping yapmıştır, saatte 300 km hızla gidebilen bir motosiklet kullanmıştır ama Berna ve benim geçen yılki tatilimizde yaşadıklarımızı hiç yaşamamışlardır.


O zamandan beri o tatili kaç kez konuştuğumuzu anlatamam. Komik olan şu ki; ikimiz de çılgınca birbirimize seks saldırılarında bulunmaya başlamadan önce konuşmamızın birkaç dakikadan fazla sürdüğü hiç olmadı.


Bir sonraki tatilde tekrar denemeyi düşündük ama ne zaman heyecanlansak kendimizi sevişirken buluyorduk. Bir şekilde aklımız başımıza gelince kendimize


"Bu tek seferlik bir deneydi. Trilyonda bir rastlanan bir dizi olayın bir araya gelmesiydi. Evliliğimiz hala sağlam ve bu şekilde kalmasını istiyoruz. Neden başka bir şeyi riske atalım ki?"


Evet, her zaman iyi konuşuyoruz ama kimi kandırıyorum? 


Bu deneyimin gücü asla aklımızdan çıkmayacak ve kaçınılmaz olarak taşlar bir gün tekrar yerine oturacak... ve eminim ki ikimiz de buna karşı koyacak kadar güçlü olmayacağız....

Berna ve Tabularımız 3

 <Uzun bir hikaye olmasından dolayı parçalara ayırdım. Bu bölüm önceki bölümün devamıdır.>

Önceki Bölümler

Bölüm 1

Bölüm 2 

 

 

Bölüm 3

Her zamanki gibi aynı şekilde uyanıp 11:30 gibi havuz başında güne başlamıştık. İkimiz de ne olduğundan bahsetmiyorduk; sanırım hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışıyorduk.

Bir süre havuza ilk giren biz olduk, deniz havasını koklarken, hafif esintiyi hissederken ve ara sıra el ele tutuşup anlaşılmaz sohbetler ederken tuhaf bir huzur anı yaşıyorduk.

Güneş tam tepemize ulaştığında ve insanlar odalarından çıkmaya yeni başlamıştı. Biz ise içmeye başlamıştık bile. Her ikimiz de eğer bizi bu kadar bok gibi hissettiren şey gerçekten de bizi bu kadar bok gibi hissettiriyorsa, o zaman belki de evrenin yasaları daha fazla içersek kendimizi daha iyi hissedebileceğimizi gerektiriyor olabilir diye düşünüyorduk.

İçki içmek ve serinlemek için odaya birkaç kez gittikten sonra,
"Eğer arkadaşlarına söylediklerinden şüphelenirsem ve bir şekilde oteldeki kaşar olarak konuşulursa, buradan hemen gideriz." dedi,

Bundan ilk kez söz ediyordu ama sabahtan beri bunun olacağını bilerek kendimi hazırlıyordum. Öyle olmalıydı.

Hiç düşünmeden cevap verdim ve açıkçası nasıl bir oyun oynayacakları hakkında hiçbir fikrim yoktu,

"Ne olduğunu ve nasıl olduğunu düşünürsek tek kelime etmeleri için deli olmalılar. İkisi de olaydan dolayı biraz sarsılmış ve korkmuşlardı. Ben olsam bu konuda endişelenmezdim."

"Göreceğiz bakalım, ama ben ciddiyim. " dedi Berna basitçe.

Saat 14:00 sularında gençlerden biri odasından çıkarak havuza doğru geldi. Bizi görür görmez yanımıza gelmişti. Bir şezlongu yanımıza doğru kaydırmaya başlarken, neredeyse fısıltıyla

"Dün gece işler çığırından çıktı ise çok özür dilerim. Kaan'la konuştum ve mümkünse bunu gizli tutmak istiyoruz. Bunu biraz konuştuk, sanki kendimizi bu duruma zorluyormuşuz gibi geldi ve sonrasında bu bizi biraz korkuttu." dedi

Berna'nın yüzündeki rahatlamayı görebiliyordum. Eminim ikisinin de orada birlikte oldukları herkese anlatacaklarını düşünmüştür, açıkçası ben de öyle düşünmüştüm,

"Olayların nasıl olduğu ya da neler yaşandığı hakkında endişelenme. Olan oldu işte. Her şey yolunda ve sessiz kalmanız konusunda hemfikirim. Yine de bunu bize söylemen çok olguncaydı." Dedi hızlıca.

Berna daha sonra ona sarıldı ve tekrar teşekkür etti.

Öğleden sonra diğer arkadaş da geldi ve bize aynı şeyleri tekrarladı. Her ikisinden de böyle hoş sözler duyduktan sonra Berna nihayet yeniden tatil havasına girmeye başlamıştı.

Hepimiz orada oturup saatlerce içtip gevezelik yapıyorduk..  

" Baksanıza, biz akşam merkezdeki meşhur dönerciye gidip yemek yiyeceğiz, belki siz de bizimle takılırsınız."  Dedi Berna,

Tavrı her şeyi anlatıyordu; aslında önceki gece hakkında kimseye tek kelime etmediklerini fark ettiğinde değerleri yüzde yüz artmıştı.

"Tabii ki, iki kez gittik ve verilen paraya kesinlikle değiyor." diye cevap verdiler heyecanla

Güneşin altında oturmaya ve ara sıra havuza atlamaya devam ederken saat 18:00'e yaklaşıyordu.
 
"Tamam, bu kadar güneş yeter. Bu gece için hazırlanmamız gerekiyor. Saat 19:00'da odaya gelin, hep birlikte gideriz."  dedi Berna

Karımın kimseye söylemedikleri için çok mutlu olduğu her halinden belliydi.

İkisi de bu kadar soğukkanlı olduğumuz için bize ısrarla teşekkür ettikten sonra saat tam yedide odada olacakları konusunda söz verdiler.

Yarım saat kadar odada kaldıktan sonra, Berna'nın hızlı bir duşun ardından sarılmış bir havluyla etrafta zıplamasını, bronzlaşmış ayaklarına oje sürmesi, külotunu giyerek çıplak şekilde oturmasını, son derece kışkırtıcı elbisesini ve son derece seksi, 10 cm'lik topuklu ayakkabılarını giymesini izlerken, kimsenin bilemeyeceği kadar tahrik olmuştum.

Bir defasında banyoya dönerken düşürdüğü bir şişe cilayı almak için eğildiğinde, bmüthiş bir frikik vermişti. Nefes kesiciydi.

İşin garibi, saat 18:30 civarında bile hazır değildi. Bunun biraz uzun sürebileceğini bildiğimden, kendimize kokteyl hazırlamaya başladım. Bilerek onunkini bir derece daha sert koymuştum, eğer yıldırımın iki kez düşme ihtimali varsa, elimdeki her şeyi kullanmam gerektiğini düşünüyordum.

içkisinden bir yudum aldığında yüzünde korkunç bir ifade belirdi

"Bana ne yaptın böyle? İçinde hiç meyve suyu var mı?" dedi

Gün boyu yavaş yavaş karışık içkiler içmiştik ama şimdi hazırladıklarım neredeyse sekti.

Geriye dönüp baktığımda alkolün asla böyle bir olayın ana katalizörü olmaması gerektiğini söyleyebilirim. Bununla birlikte, kendimi sürekli olarak ahlaki konumumu, onsuz her şekilde imkansız olduğunu söyleyerek uzaklaştırırken buluyordum. Eminim ki böyle doğaçlama bir olay yaşamış olan herkes beni anlıyordur.

Gençler on dakika kala odayı arayıp geç kaldıklarını, çünkü yanlarındaki arkadaşlarından birinin kredi kartını bulamadıkları yüzünden geç kaldıklarını ve en geç 19:30'da orada olacaklarını söylediler, özür dilediler ve beklememiz için yalvardılar.

Bekleyeceğimizi söylediysek de Berna artık hazır olduğu için acele etmeleri gerektiği konusunda ısrar etti. Nihayet söz verdikleri saatten birkaç dakika önce kapıyı çaldılar ve sanki odaya koşmuşlar gibi nefes nefese görünüyorlardı. Berna onlar geldiğinde banyodaydı, hazırlanıyordu ama içeri girdiklerini duymuştu.

İçeri girdiklerinde ikisi de hemen içkimi içtiğimi görmüştü,
"Birer tane alabilir miyiz? Buraya birlikte geldiğimiz herkes aldığımız her şeyi sünger gibi içti."

Onlara ne isterlerse doldurmalarını söyledim.

Bu sırada Berna bir kez daha banyoya girmiş, el ve ayak tırnaklarındaki ojelerini çıkarmaya başlamıştı. Oje uyumu konusunda fanatikti. Bize birkaç kez,
" Biraz daha sabredin, hemen geliyorum." demişti

Bunun en fazla on dakika anlamına geldiğini biliyordum. İkisi de zaten herhangi bir rahatsızlık hissetmiyordu elbette ama alkol tüketmelerine müsaade etmeye devam ediyordum. Bir ara Kaan içkisini hazırlayıp banyoya doğru yürüdü ve kolunu kapalı kapıdan içeri uzatarak

"Oje sürmek stresli bir şey gibi, bir içkiye ihtiyacınız olabileceğini söylediler."

İkisi de kıkırdadı,
 "Ne kadar centilmensin, ama şimdi gidebilirsin." dedi Berna

Sanki bu genç adamlar da dahil olmak üzere herkes bir önceki geceyi unutmaya çalışıyor ya da en azından öyle davranıyordu.

Birkaç kez Berna dışarı çıkıp başka bir renk oje aldı ve sanki bize muzip bir yüz ifadesi takınarak ,
"Mükemmel renge ihtiyacım var." dedi.

Size şunu söyleyeyim, güzel elbisesi bronzlaşmış kalçalarının dörtte üçünü kaplamış ve kalçalarını kusursuz bir şekilde sarmış halde dışarı çıktığında herkes sessizliğe gömülüyordu.

Göz kamaştırıcıydı. Şimdiye kadar tanıştıkları en seksi kadın olduğu için tahrik olduklarına dair aklımda en ufak bir şüphe yoktu, ama kesinlikle her ikisi de onu yirmi dört saatten daha kısa bir süre önce sikmiş oldukları gerçeğinden daha fazla tahrik olmuşlardı.

Ojesini düzeltmekle geçireceğini tahmin ettiğim on dakika kırk dakikaya çıkmıştı, özellikle de cep telefonundan annesiyle konuşurken. Berna, annesiyle konuşurken bile,  

""Bitirdim, bana bir tane daha yollayın."" Demişti

İki genç, hangisinin ona daha önce bir içki daha götüreceğini görmek için neredeyse kavga ediyorlardı, biri elindekinin yarısını tuvalete götürürken dökerken, diğeri kapıya ulaştığında yarısını dökmüştü.

Berna annesiyle konuştuktan sonra nihayet dışarı çıktı. Her zamanki gibi neşeli olduğu ve söylediği gibi keyfinin yerinde olduğu belliydi,

"Bakıyorum da siz beyler yine beni unutmuşsunuz ve bensiz içmeye karar vermişsiniz."

Sanki iki kölesi varmış gibi burnunu kırıştırarak bana gülümserken ikisi de ona yeniden içki hazırlamaya koyuldular. Gençlerden biri

"Aslında 22:00'ye kadar beklemeliyiz, çünkü o saatten önce insanlarla dirsek dirseğe oturuyorsunuz.  Yeniden sipariş vermek için yarım saat beklemeniz gerekecek." dedi.

Berna bunu duyunca canı sıkılmış gibi baktı ve söylenmeye başladı,
"İçki içmeyi yavaşlatmalıyız yoksa orada sürüneceğiz." Bunu söylerken votka ve kızılcık suyundan yapılmış kokteylinden büyük bir yudum daha almıştı.

Berna'ya nasihatlerini öne kendisinin uygulamasını söyleyerek dalga geçtik.

Saat 22:30 civarında, kimin çok içtiğine dair karşılıklı şakalaşmalardan sonra, gençlerden biri ,

"Dikkatli olsak iyi olur yoksa kendimizi dün geceyle aynı durumda bulabiliriz." demişti.

Berna doğrudan karşılık verircesine bana bakarken kocaman bir yudum alıyordu,

"Bunun bir daha olmayacağının farkındasın, değil mi Anıl?"

Kinayeli bir şekilde karşılık verircesine kendime hızla bir içki daha doldurmaya başladım,
"Yemek yemeden olmaz."

Birlikte kıkırdamaya başladılar,
 "Vaaayy Biz bir şey söylemedik, Centilmenlik yapıyoruz."

Bunun üzerine Berna yüzünü ekşiterek gülümsedi
"Hadi gidelim artık." dedi

Son yudumları içerken yanımdan geçip kapıya yönelen Berna'yı yakalayıp kalçaşarından tutup yavaşça kendime doğru döndürdüm ve öpmeye başladım. Birkaç saniye öpücüğe karşılık verdi ve ardından öpücüğü kesti,
"Tamam, hadi gidelim artık."

Kaan yanımızdan geçip kapıya yönelirken onu bir kez daha kendime çektim ve öpmeye başladım. Biz öpüşürken o da gülerek kapıya doğru dönmeye çalıştı,
"Hadi gidelim artık..." diye ısrar ediyordu ama sesinde bir flörtözlük vardı.

Hem benim hem de eminim Berna'nın şaşkın bakışları arasında Kaan sırtını kapıya dayamış kapıyı açık tutarken uzanıp Berna'nın elbisesinin arkasını sıyırdım. Elimi külotunun altından geçirdiğinde zaten kıçının yarısına kadar gelmişti.

Göz ucuyla bunu yapmasını izlemişti.Karımın arkasından ellerini kalçalarına götürmesini işaret ettim. Kaan karımın poposunu sıkarken birkaç saniye öylece durduk, o sırada karım gülerek ama dimdik bir yüz ifadesiyle bana baktı,

"Daha gitmiyor muyuz?"

Sonunda odadan çıktık ama yürürken onu çekiştirmeye ve öpmeye devam ediyordum. Yürürken sanki bana söylemek istermiş gibi sırıttı,

"Öyle bir şey olmayacak."

Arabaya doğru yürürken Kaan şakayla karışık elbisesinin arkasını çekiştirmeye, elbisesinin altından poposunu ellemeye koyulmuştu. Otoparka giden koridordan çıkıp giriş holüne varmadan hemen önce karımı  kuytu bir yere çektim. Kaan da sürekli yanımızda, karımın poposunu okşuyordu.

Ben dokunurken Berna'nın yüzünde stresli bir ifade belirmişti.

"Aşkım, şimdi olmaz." dedi sonra açıkça,
"Bunu daha sonra değerlendiririm."

Bunun üzerine külotunun yanlarından tutup saniyeler içinde dizlerine kadar indirdim. Bir an için üst kısmını tutmuştu ama Kaan elini bacaklarının arasına sokup onu parmaklamaya başlayınca bırakıp fısıldadı,

"Şaka yapıyor olmalısın... Burada mı?"

Benim için bunun gerçekten tekrar yaşanıyor olması, nerede yaşandığını listede ikinci sıraya itiyordu. Kaan onu sol tarafında ayakta parmaklarken, onu kaldırıp kıçını yaslandığı küçük bankonun kenarına oturttum. Bunu yaparken bacaklarını hafifçe kaldırmayı başarmış ve külotunu çıkarmıştım.

Kaan neredeyse içgüdüsel olarak ne yaptığımı anladı ve hızla şortunu indirirken bacaklarının arasına geçti. Karımı öperken ve şortunu sikini serbest bırakacak kadar aşağı indirdiğinde, mırıldandı,

"En azından odaya gidelim."

Son hece karımın dudaklarından çıkar çıkmaz Kaan sikinin başını karımın amına bir buçuk santim kadar sokmuştu. Her hamlesinde bir santim daha derine girmeye başladı. Sadece birkaç saniye sonra, Berna Kaan'ın göğsünü iterek bankonun üzerinden atladı

 "Burada aklı başında olan bir tek ben miyim acaba?" dedi Berna

Ardından külotunu yerden alıp hızla dışarı çıktı ve köşenin girişinde durup şaşkınlıkla bizi izleyen Burak'ın yanından geçip sağa döndü. Biz de hemen peşinden koridora çıktık. Koridorda odaya doğru yürürken dönüp işveli bir sesle

"Hepiniz geliyor musunuz, yoksa sokağın ortasında mı yapalım? Orası daha mı iyi olur?"

Odaya döndükten sonra kimse tek kelime etmemişti; Kaan Berna'nın elbisesinin altından tutup başının üzerine çekip çıkarmış ve Berna’yı sırt üstü yatağa itmişti.Berna yatağa sırt üstü düşünce vakit kaybetmemek için, panik içinde şortunu yatağın ayakucundan tekmeleyerek çıkarmaya çalışıyordu. Öpüşmeye başladıklarında karımın bacaklarının arasına uzanıp Kaan'ın sikini kavradığını gördüğümde Kaan karımın içine girmek için pozisyon almaya çalışıyordu. karım Kaan'ı amcığının dudakları arasına yerleştirdi ardından Kaan yavaşça itmeye başladı.

Kaan nazikçe sokarken, karım bacaklarını şimdiye kadar gördüğüm en azgın şekilde iki yana açmıştı. Dizlerini kavradı, açabildiği kadar açtı ve yukarı doğru çekti. Kaan'ın sikinin karımın içine girişini, taşaklarının karımın götüne giderek yaklaşmasını izlemek aklımı başımdan alan bir tecrübeydi.

Sanırım tam da o anda ne kadar şanslı olduğumu fark edebilmiştim. Başka bir adam karınızı sikene kadar onun ne kadar seksi olduğunu anlayamıyorsunuz.

Bu, bunca yıldır hayal ettiğim basit fantezinin ışık yılları ötesindeydi. Her ne kadar insan böyle bir şeyin hayalini kursa da, karınızın amının başka bir adamın sikinin etrafına sıkıca sarıldığını görmek, adam tüm yarrağını karınızın içine sokarken vajinal suyuyla ıslanışını izlemek kelimelerle ifade edilemeyecek bir şey.

Onlar çılgınca sevişmeye devam ederken ben de kendime bir içki doldurdum. Burak'ın tişörtünü ve şortunu çıkardığını fark ettiğimde elim heyecandan titriyordu. Kabul, karım ikisiyle de çoktan sikişmişti ama ikisinin aynı anda karımın üzerinde olması aklımın ucundan bile geçmemişti. Aslında, Burak soyunurken neredeyse ona yapmamasını söyleyecektim.

Ancak bunun, her şeyi sona erdirebileceği bir noktaya varabileceğini düşünüyordum. Çizgiyi nereye çektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Artık çizgi o kadar bulanıklaşmıştı ki tahmin edemiyordum.

Burak yatağın kenarına gelerek yatağın yanında yere diz çöktü ve karımı öpmeye ve göğüslerini ellemeye başladı. İşte o anda geçilecek bir sınır olmadığını düşünmeye başlamıştım.

Daha sonra çaprazlarındaki bir sandalyeye oturup şortumu çıkarttım. Bu iki genç adamın karımı baştan çıkarmasını izlerken yavaşça sikimi okşamaya başladım.

Burak onu öpmeye ve göğüslerini ellemeye başladıktan otuz saniye kadar sonra ayağa kalkıp sikini Berna'nın yüzüne doğru yaklaştırdı. Berna hemen sağ eliyle tutup yanağından uzaklaştırdı. Tutmaya devam ediyordu ama Kaan amını sikerken yüzünün Kaan'a dönük olmasını sağlıyordu.

Burak'ın sikini tutarken bir an bana baktı ve ağzı bir karış açık bir nefes alarak yarım yamalak gülümsedi. Sikimi okşarken zevkten dört köşe olduğumu çok iyi biliyordu. Sonra yavaşça yüzünü Burak'ın sikine çevirdiğinde nefesi kesildi ve vücudu şiddetle sarsıldı. Dudaklarını yavaşça Burak'ın sikinin başının üzerine değdirmeye başladı, sadece ağzının içinde tutuyordu.

Tam o sırada Kaan amının içine güçlü bir hamle ile girdi. Berna anında nefesini tutarak ağzını sonuna kadar açtı. Ağzı açık, soluk soluğayken, dudaklarının arasında Burak'ın şeffaf zevk sularının aktığını ve ağzının köşesinden başlayarak Burak'ın sikinin başına kadar uzanan yapışkan bir sıvı akışı olduğunu açıkça görebiliyordum.

Karım arkasını dönüp dudaklarını Burak'ın sikinin başına dayadığında, Burak yavaşça karımın ağzına girmeye başlamıştı. Berna burnundan nefes verirken hayal dahi edilemeyecek kadar şehvetle inliyordu. Birkaç dakika böyle devam ettikten sonra Kaan daha önce gördüğüm o çok tanıdık şekilde gerinmeye başladı. Son birkaç kez şiddetli bir şekilde sokarken, poposunu esnetmeye ve aklını kaçırmış gibi inlemeye başlayarak bedeninin tüm ağırlığını karıma doğru bastırıyordu. Delikanlılar belki evli bir kadını sikiyor olmalarından veya bunun hayalini yıllarca kurmuş olmalarından dolayı çok dayanamıyorlardı.

Karım Burak'ın sikini anında ağzından çıkarıp tutmaya devam etmiş ve başını tekrar yatağa yaslamıştı. Daha önce de bahsettiğim gibi, Kaan alışılmadık derecede kalın bir siki olan genç erkekti ve döllerini karımın vajinasının içine olabildiğince derinlere bir şekilde boşaltırken bunu kullanıyordu. Kalçalarını büküp vücudunu kaldırdıkça, siki karımın amını çılgınca esnetiyordu. Kaan kalçalarının her kasılmasında ve sarsılarak soktuğunda, taşakları testis torbasının içinde yukarı doğru yükseliyordu.

İzlerken büyülenmiştim. Karımın tüm kasıkları her ikisinin de cinsel sıvılarından oluşan bir kokteylle yağlanmıştı. Karımın içine patlayarak döllenmesinden yaklaşık on saniye sonra, gerilmiş amının dibinde bir sperm tabakasının biriktiğini fark etmiştim. Biriktikçe, taşakları ile amı arasına sızdığını görüyordum. Dünya üzerinde gördüğüm şeyle kıyaslanabilecek hiçbir porno ya da seks filmi yoktu.

Taşaklarındaki son yüzen spermi doğrudan rahmine sıkmaya çalışıyormuş gibi görünen birkaç dakikadan sonra, yavaşça soluk aldı ve sikini yavaşça amından çekerken seyretti. Yarağının başı nihayet çıktığında, Berna'nın amcığı hızla geri çekilmiş, döllerinden bir parça sızarak yavaşça poposunun ortasından aşağı akmıştı.

O banyoya doğru yürürken ben de Berna'nın yanına gidip işaret ve orta parmağımı amına soktum ve bastırıp parmaklarımı hafifçe araladım. Bunu yaparken, içindeki kalın döl havuzunun görüntüsü sarhoş ediciydi.

Parmaklarımı ondan çektiğimde, eğildim ve kolaylıklasikimi onun ıslak ve kayganlaşmış amcığına doğru soktum. Çıkardığı sesler ve ne kadar sırılsıklam olduğu hissi aklımı başımdan almıştı. Kasık kıllarım ve taşaklarım saniyeler içinde sırılsıklam olmuşlardı. Sikimi her sokup geri çektiğimde karımın rahmindeki spermler dışarı akıyordu. Karımı yavaşça sikiyordum ama Burak'ın sikini Berna'nın ağzına ritmik bir şekilde sokmasını izlerken, uzun süre dayanamayacağımı biliyordum.

Yavaşça sokmaya devam ederken bir yandan da tüm gücümle bastırıyordum ki Burak "AAAHHH SİKTİR, AAAAHHH , OOOHHH AHhhggg! " diye bir bağırma ile anırma arasında sesler çıkarmaya başlamıştı.

İzlerken sokmayı tamamen durdurmuştum. Sikinin Berna'nın ağzının içinde hareket edişini ve nabız atışını izlerken acayip derecede kaskatıydı. Spermlerini Berna'nın ağzına fışkırtmasını izlerken adeta dünyadan kopmuş gibiydim. Burak sırtını dikleştirirken vücudunu sarsıyordu ve çılgınlar gibi inliyordu. Berna'nın çok fazla sokmasını engellemek için yarağının tabanını eliyle tuttuğunu görebiliyordum.

Karımın her an ya öğüreceğini ya da çarşafa tüküreceğini düşünüyordum. Burak neredeyse bir rahatlama duygusuyla nefes almaya başladığında, en az bir dakika boyunca bu şekilde gerilmiş olarak kalmıştı. Berna'nın spermlerle ne yapacağını büyük bir merakla izliyordum. Karımın ağzına en az bir dakikadır boşalıyordu ve o boşalırken karım spermleri sadece ağzında tutuyordu.

Tamamen bittiğine emin olduğunda, yavaşça sarsıldı ve onun ağzından çekilmeye başladı. Bunu yaparken, Berna'nın dudakları kayarak sikinin ucunda kenetlendi ve karımın dudaklarına ince bir döl damlasının yapışmasını seyrettim. Karım daha sonra tıpkı doksan derecelik bir içki içiyormuş gibi yüzünü buruşturarak yutkundu. Karım yutkunurken ağzının kenarından küçük bir damla sperm sızmıştı. Berna birden nefesini tuttu ve başını yatağa bıraktı.

Karımdan bana doğru yayılan sperm kokusu asla unutamayacağım bir kokuydu.

Bu sahneye tanık olduktan sonra, içimdeki bastırılmış testosteron tamamen vücuduma yayıldığında sadece dört ya da beş kez sokmuş olmalıydım. Vajinal kanalının en derin bölgesine fışkıran bir döl salvosu o kadar tazyikli çıkıyordu ki penis kanalımda tüm akışı hissediyor gibiydim. Hayatım boyunca yaşadığım en şiddetli boşalmaydı bu. Sanki spermlerimi zaten içinde akan milyarlarca spermden daha derine sokmaya çalışıyormuş gibi dizlerini omuzlarına kadar bastırdım.

Sanırım yarım saat boyunca içinde kalabilirdim ama birkaç dakika sonra karım fısıldayarak gülmeye başladı,

" İnanmıyorum Aşkım, bunun seni ne hale getirdiğine hala inanamıyorum." Az önce hayatımın en yoğun orgazmını yaşadığımı biliyordu.

O bunları söyledikten sonra yavaşça geri çekildim ve Kaan'ınkiyle karışan spermlerimin ondan sızmasını izledim. Yine de bu kısmın tadını uzun süre çıkaramadım. Kendine gelmesi yirmi saniye sürünce çarşafı kaptığı gibi kasıklarını sildi.

Berna kendini toparladıktan sonra hepimiz oturup az önce olanlar dışında başka konular hakkında konuşmaya başlamıştık. Hiç şüphe yok ki hepimiz büyük bir şok içindeydik ve bu olayı sindirmeye çalışıyorduk. Aslında pek konuşmuyor ve sohbete katılmıyordum ama yaşananların görüntüleri zihnime kazınmıştı ve inkar edilemeyecek kadar azgın hissediyordum.

 İlk kez seks yaptığım zamanı anımsatıyordu, ama çok daha güçlüydü.

Yaklaşık bir saat sohbet ettikten sonra, kendimizi bir kez daha Berna'yla dönüşümlü bir şekilde yaşadığımız bir seks seansında bulmuştuk. Üçümüz de saat 6:00 civarına kadar karımı amından ve ağzından sikmiştik. O saatlerde hepimiz yorgunluktan ve aşırı seksten neredeyse bayılacaktık.

Her ne kadar gençlerin toparlanması kısa sürse de benim seanslarım onlardan daha uzun sürüyordu. Burak ve Kaan her seferlerinde bir şekilde aşırı heyecanlanmayı başarıyorlardı. Aylarca peşinden koştukları yaşıtlarına göre daha tecrübeli, seksi ve olgun bir kadını sikebiliyorlardı, üstelik bu kadın evliydi.

Yaklaşık 14:00'e kadar hepimiz uyumuştuk ve uyandıktan sonra Berna'yı sikmek herkesin keyfine kalmıştı. Artık hiçbir şekilde o anı zorlamak yoktu. Tatilimizin son iki günü odadan hiç çıkmadık.

Tuvalete gitmek ve döndüğümde Berna'nın arkasındaki genç adamlardan birinin sikini Berna'nın içine soktuğunu görmek benim için önemli bir manzara değildi.

Tatil birçok tabumuzu kafamızdan silmeye başlamış gibiydi.
 

Sonraki Böüm....

Berna ve Tabularımız 2

 <Uzun bir hikaye olmasından dolayı parçalara ayırdım. Bu bölüm önceki bölümün devamıdır.>

Önceki Bölümler

Bölüm 1


Bölüm 2

Bir kez daha eğilip elim hala yarı açık uyluklarının arasındayken onu öpmeye başladım. Bunu yaparken, kalçalarının titrediğini ve yavaş yavaş gevşediğini hissetmeye başlamıştım. Daha sonra amcığını açık şekilde ortaya çıkarmak için hafifçe sağ dizinin arkasına çektim.

Karımın hafif ama kontrollü direncini hala hissedebiliyordum, belki de isteksizce onu içine almaya karar verdiğini biliyordum. Aynı zamanda tabu olarak adledilen ve hayatını etrafına kurduğu duvarları onu engellemeye çalışıyor olmalıydı.

Eminim ki bu fanteziyi düşünen kocaların sadece küçük bir kısmı bunu deneyimleyecek kadar şanslıdır. Gerçekte ise; çoğu muhtemelen buna tanık olmaktan ziyade bunun hayalini kurarken daha rahat hissediyordur. İtiraf etmeliyim ki o ana kadar ben de bu konuda sadece fantezi kurarken daha rahat olan kocalardan biriydim.

İnanın bana, yıllarca bunun hayalini kurduğunuzda ve sonunda karınızın amının birkaç santim ötesinde başka bir erkeğin uyarılmış sikine baktığınızda; bunu yapıp yapamayacağınızı gerçekten sorgulamaya başlıyorsunuz.

Başka bir erkeğin sikinin başını isteyerek karınızın vajinasına dayaması, onun vajinasını birkaç yüz milyon spermle doldurmasına neden olacak bir eylemde bulunacağı ve karınızın günlerce onun spermlerini içinde taşıyacağını bilmek zihinsel bir kaos yarattığını yaşamadan bilmiyorsunuz. Ama işler yine öyle bir noktaya gelmişti ki, bunu aynı anda yaşadığım endişe ve arzuya yordum.

Karımı çılgınca öpmeye devam ederken, aniden nefesini dışarı verdi ve yumuşak bir şekilde yüzüme doğru inledi. Nefesinde tarçınlı sakızının ve güçlü bir alkol aromasının bir kombinasyonunu hissederken hissettim şey erotizmdi. Az önce Kaan’ın penisinin karımın vajinasına girdiğini hissettiğini çok iyi biliyordum.

Biz garip bir şekilde ve çılgınca öpüşürken, onun nefes alıp vermesinin bir kombinasyonu olarak, artık kısa itişler yapmadığını, ancak daha sert ve daha uzun ritmik itişlere dönüştüğünü hissetmeye başlamıştım. Adamın kalçalarını zorla Berna'nınkilere doğru itmesinin üzerinden birkaç saniye geçmişti ki, nihayet bunca yıldır hayalini kurduğum şeyi görebilmek için eğildim.

Ben karımın kasıklarına çarpan Kaan’a bakarken, Berna elimi sıkmaya ve yüzüne doğru tutmaya devam ediyordu. Elimi sıkıca tutarken, gözleri kapalı bir şekilde tekrar tekrar nefesini tuttu,

"Ahhhh bebeğim.... Mmmmmm!......içime giriyor........ Ahhhm.... Ohhh... Görüyor musun bebeğim.... içime giriyor."

Tamamen ayağa kalktığımda sırılsıklam olmuş ve parlayan sikinin ritmik bir şekilde karımın amına girişini izliyordum. Sikinin ne kadar ıslak göründüğüne şaşırmıştım. Kasık kıllarının önü bile karımın zevk sularıyla ıslanmıştı.

Gözlerimi karımın kasıklarından alamıyordum. Kaan tamamen içine girdiğinde, ara sıra ve çok yavaş bir şekilde vücudunu geriye doğru iterek kaldırıyordu. Bunu yaparken, siki am dudaklarının üst kısmını çılgınca geriyor ve yayılıyor, amının kenarlarının sıkıca dışarı çıkmasına ve sikini sarmasına neden oluyordu. Hâlâ başka bir erkeğin korunmayan sikinin karımın içinde olduğunu neredeyse inkâr edecek durumdaydım.

Birkaç dakika bu şekilde seviştikten sonra, Kaan belirgin bir şekilde ritmini değiştirdi ve düzensiz bir şekilde itmeye, dişlerini yoğun bir şekilde sıkmaya, inlemeye ve karımın kalçalarını sıkmaya başlamıştı. Bu yaklaşık yirmi otuz saniye daha devam etti ve sonunda kükreyen, neredeyse delirmiş gibi bir ses çıkarmaya başlamıştı bile...


"AAAAAHHHHHHH, SIKTIR!.........." Bunu yaparken, Berna'nın amının içine doğru şiddetli bir şekilde girdi.

Bu kilitlenmeyi en az beş saniye boyunca içinde tuttuğunda, Berna anında bir dirseğinin üzerine doğrulup nefesini tutmuş,

" İçime değil..."

Berna Kaan’ın göğsüne bastırıp birkaç kez keskin bir şekilde nefesini verdiğinde, Kaan hızla geri çekilerek, karımın karnına doğru güçlü bir sperm dalgası fışkırdı. Kaan eğilip sikini tutarken yarrağına mastürbasyon yapmaya başlamıştı.

Hiç şüphesiz ilk birkaç seferde spermlerini karımın amının içine mümkün olduğunca derine püskürtmüştü. İtişini çok uzun tutmasından belli idi. Karımın içine döllerinin ilk fışkırdığı anda, verdiği ilk nefesin her şeyi anlattığını biliyordum. Berna tam o anda gözlerini sıkıca kapatmıştı. Muhtemelen bunu yaptığının farkında bile değildi, ama dikkatini çekmeden önce poposunu yukarı kaldırmış, pelvisini ona doğru bir kez itmişti. Bunu yaparken daha önce hiç duymadığım bir inilti çıkarttı. Sanki sikinin başı karımın rahim ağzından içeriye doğru döl püskürtüyordu.

Büyülenmiştim.....

İlk birkaç atışın Berna'nın vajinasına şiddetli bir şekilde vurduğunu çok iyi bildiğimden, daha sonra geri çekilmesini ve karnına birkaç kalın kıvamlı ve bol miktarda fışkırtmasını izledim.

Aletini sıkıp gevşetmeye devam ettikçe, sperm püskürmeleri kalın, damlalar halinde azalmaya başladı ve bu da son birkaç damlayı Berna'nın kasıklarının içine doğru akıtmasına neden olmuştu. Karımın karnına uyguladığı basınç ve yarağından fışkıran döllerin gücüyle, ilk birkaç ve en güçlü fışkırmaların onun için nasıl bir his olduğunu hayal bile edemiyordum.

Hatırlamam gereken onca şey arasında şunu çok iyi biliyordum; Berna ilk kasıldığında ona doğru bastırırken, içine boşalmamasını söylerken bile, erkeğin spermlerinin ilk güçlü ve kalın salvolarının içinde patladığını hissetmişti.

Bu çok açıktı.

Kaan tamamen boşaldıktan ve bayılacakmış gibi göründükten sonra yavaşça geri çekildi ve Berna'nın sağ tarafındaki yatağa düştü. Onu izlerken o kadar heyecanlanmıştım ki, hemen şortumu çıkarıp Berna'nın bacaklarının arasına girdim.

Bunu yaparken, vajinasından kıç yanaklarının arasına süzülen hafif bulanık beyaz bir sperm akıntısını fark etmiştim. Amcığının alt kısmı bir kalemin çapı kadar açılmış, Kaan’ın spermleri vajinasından akarak kıçına ve çarşafa yapışan küçük bir birikintiye karışıyordu.

Bunun ne kadar heyecan verici olduğunu kelimelerle asla tam olarak tarif edemezdim; orta ve işaret parmağım ile vajinasının iç kısmını çok hafifçe araladım. Bunu yaptığımda, spermlerinin yavaşça onun içinde yarattığım ışıltılı boşlukta biriktiğini görmeye başlamıştım.

Kaan Berna'yı sikeceğimi fark edince diğer yatağa gitti ve hiçbir şey söylemeden giyinmeye başladı. Başından beri orada olan Burak, Berna ve benim yattığımız yatağın kenarına çoktan gelmişti ve bundan faydalanma zamanının geldiğini düşünmüştü.

Elinde sikiyle öylece diz çöktü ve neyse ki karımın yüzü duvara dönüktü, çünkü eminim bana

"Bir kez tamam, yaptım, aynı gecede iki kez, başka bir adamla, boşanalım ister misin?" diyebilirdi.

Bunun açık bir davet olduğunu düşündüğünden emindim ama öyle değildi. Sadece bir tarafım Burak’a dikkat ediyordu. Hala az önce olanlardan tamamen büyülenmiştim ve mümkün olduğunu düşündüğüm en ateşli şeye tanık olduktan sonra, sadece sikimi konumlandırmayı ve sikimin başını onun içine kaydırmayı düşünebiliyordum.

Aletimin başı karımın amının açıklığına ulaştığında, hiç çaba harcamadan eğildim. Sperm dolu amcığın sıcaklığı nefesimi kesmişti. Bir anda onun sıcaklığını testis torbama kadar hissetmiştim. Kaan’ın spermleriyle o kadar doluydu ki, karımın içine girer girmez onu öpmek için eğildim.

Sonra bir doz gerçeklik beni sarstı ve aynı hissi daha önce sadece onun içine boşaldığımda hissettiğimi anımsamıştım. Ancak bu sefer başka bir erkeğin spermlerinin rahminin her köşesinde dolaştığını biliyordum.

Ben sırılsıklam olmuş sikimin çok yavaş ve metodik bir şekilde onun amına girip çıkmasını izlemeye dalmışken, orada sessizce oturan ve tüm olaya tanık olan Burak yavaşça yatağın kenarına yerleşti. Sadece birkaç saniye içinde yavaşça Berna'nın göğsüne dokunmaya başladı.

O anda aklım karmakarışıktı ve artık yeterince erotizm ve şehvet duygusuna sahiptim. Burak temkinli ve yumuşak bir şekilde göğüslerini okşarken Berna yüzünü duvara doğru çevirmişti. Gözlerimi sikimden onun göğüslerini okşamasına çevirdiğimde geri çekilmek zorunda kalmıştım yoksa kesinlikle boşalabilirdim.

Birkaç saniye daha izlerken, omzumdaki ısrarcı bir şeytan uzanıp Burak'ın omzunu dokunmama neden oldu. Sessizce "Sik onu" diye işaret ettim.

Yirmili  yaşlardaki genç adam olarak yataktan doğruldu ve ben daha lafımı tamamlamadan hazırdı bile. Aletinin ucu, hayatının en canlı seks eylemini izlemiş olmanın verdiği heyecanla kendi zevk sularıyla kaplanmıştı bile.

Yapmak isteyeceğim son şey, genel olarak pornografik görünerek gerçek hikayeden uzaklaşmaktır, ancak karımın bacaklarının arasına girdikten sonra onu başından beri görmezden geldiğim için, bu noktada sikinin dikleştiğini fark etmemiştim.

O, akşamın erken saatlerinde bahsettiğim genç adamdı, kaybeden bir elin üzerinde iç çamaşırlarını kaybedenlerden biri; yarı dik, çok sağlıklı büyüklükte bir penise sahip olanla aynı kişi.

Şu anda acı verici bir şekilde belliydi; benden ya da az önce onu siken Kaan’dan daha uzun ve daha kalındı. Sonsuzluk gibi görünen bir süre boyunca her şeyi o anda ve orada bitirip bitirmemeyi düşündüm, ama yapmadım. Yavaş yavaş ilerledikçe ve onun göğüslerine dokunmasını izledikçe, kendimi karımı sikmesini izlemek istediğime kendimi daha çok ikna ediyordum.

Fantezilerim bunu görmem gerektiğine karar vermişti. Berna'nın yanına yaklaştığımda, artık ona bakmıyordum; tamamen Burak’ın penisine bakıyordum. Olayları en ufak bir şekilde bile desteklemeye çalışmadan, neredeyse karımın el bileği kadar kalındı ve belki de 18 santimdi. Berna'yı öpmeye başladığımda elimle durmasını işaret ediyordum, içimde yine beni kesinlikle yıpratan bir mücadele vardı. Oyun sırasında iskambil masasında yarı yumuşak olduğu zaman dışında onun sikini görmediğini ve ne olacağı hakkında hiçbir fikri olmadığını çok iyi biliyordum.

Kendime defalarca onun boyutunu gerçekten hissetmesini isteyip istemediğini soruyordum, benimkinden daha büyük bir yarağın hissini gerçekten deneyimleyeceğini biliyordum.

Karım ve ben üniversitenin ikinci yılında evlenmiştik, yıllar geçtikçe onu daha iyi tanımaya başlamıştım. Evlenmeden önce iki kez cinsel ilişkiye girmişti ve bunu anlatışını duymak çok garipti, seks bile sayılmayabilirdi ve asla büyük bir penisten söz etmemişti.

Yine de, fantezilerim ve hormonlarım beni aynı tesadüflerin bir daha asla bu şekilde aynı hizaya gelmeyebileceğine ve bunu yapmazsam sonsuza dek merak edeceğime ikna etmeye devam etmişti.

Kendi kendimi mutlaka bilmem gerektiğine ikna etmiştim bile. Berna’nın içinde gelip giderken öpmeye başladım ve sonra geri çekildim. Geri çekilirken bacaklarının arasına uzandım ve onu parmaklamaya başladım.

Bunu yaparken kollarını boynuma doladı ve birbirimizi tanıdığımızdan beri yaşadığımız en arzulu bir şekilde öpüştük. Sadece on saniye kadar böyle devam ettikten sonra başımı çevirdim ve boynunu öpmeye başladım, başımı daha da çevirip parmağımı amından çektim.

Son kez onu sikmesine izin vermeli miyim yoksa sonsuza dek bunun hayalini mi kurmalıyım diye düşünüyordum. Damarlarımda dolaşan volkanik testosteron ve benimki gibi bir alkol seviyesi olmasaydı, çok farklı bir karar vereceğimden emindim.

Son bir kez, parmağımı Berna'nın içine soktum, iç çekip kalçasını elime doğru ittiğinde, işte o zaman kararımı verdim. Parmağımı amından çıkardım ve hemen elimle kasıklarını işaret ettim. Ardından Berna'yı öpmeye ve göğüslerini ellemeye devam ederken Burak karımın bacakları arasındaki yerini almıştı.

Başım ondan yana dönük olmasa bile, hızla bacaklarının arasına geçtiğini ve kendini beceriksizce konumlandırdığını biliyordum. Düşündüğüm gibi hemen içine girmedi. Bunun yerine, Kaan’ın aksine onu parmaklamaya başladı. Bu birkaç dakika sürmüştü, Berna bazen inleyip kalçalarını oynatıyordu.

Tam dönüp onu sikmesini istemeyi düşünürken, Berna'nın iki eli de kollarımın yan tarafına doğru hareket etti ve sıktı, gözleri faltaşı gibi açıldı ve ağzı bir karış açık kaldı.

Burak karımın içine yavaşça ya da nazikçe girmeye hiç çalışmamıştı. Tüm vücut ağırlığıyla hamle yapınca karım bir saniye içinde yarrağın tamamını içine almıştı. Aniden döndüğümde, kasık kıllarının tamamen karıma yapıştığını görmüştüm.

Karım hemen poposunu yataktan kaldırarak bir elini göğsüne koydu. O anda odadaki diğer kişi tarafından sikilmekte olduğunun farkında olduğunu anlamıştı. Burak sikini sonuna kadar içinde tutarken yüzündeki ifade çok şey anlatıyordu.

Aynı zamanda, içine soktuğu şeyi görmediğini ya da hesaba katmadığını da biliyordum. Sonunda Burak yarrağını itmeye başladığında, karım da kalçalarını yavaşça hareket ettirmeye başlamıştı. Birkaç kez sanki adam çok fazla giriyormuş gibi elini karnına doğru bastırmıştı.

Geriye dönüp baktığımda, onu önce adam sikmiş olsaydı aynı deneyimi yaşamasının mümkün olmadığını fark ettim. Kaan'in spermlerinin bir kısmını onun içine boşaltmış olması, Burak'ın ona kısa süreliğine de olsa istediğini yaptırmasını mümkün kılmıştı.

Ben daha onun amını genişlettiğini ve varlığından bile haberdar olmadığı derinliklere girdiğini anlayamadan, üstelik sadece hayalini kurduğu bir şekilde, Burak onun içine girdi ve tüm vücudunu sara nöbeti geçirir gibi sarsmaya başladı, inlerken gözleri yuvalarından fırlamıştı,

"AAAAAAHHHHHHHHHHHH.........! EVET AAAAHHHH ......... SİKTİİİİR!........ MMMMmhhhhhHHH!...... "

Sarsılıp sikini olabildiğince içine sokarken, çığlık atıyor ellerini ön kollarımdan çekip dizlerinin arkasına koyuyor, bacaklarını açabildiği kadar yukarı ve dışa doğru çekiyor, sanki Burak’ın spermlerini olabildiğince derinliklerine alabileceğinden emin olmaya çalışıyordu.

Kaan da olduğu gibi Burak’da hemen erekte olasa da, dayanmaları yaşadıkları heyecandan dolayı uzun sürmüyordu.


İçinde patlamasından sadece birkaç saniye sonra, çekilmediği ve çekilmeyeceği belliydi; Berna'nın Kaan'e çekilmesini söylediğini duyduğunu biliyordum, ama şu an içinde bulunduğu şehvet söylemesine engel oluyordu.

Burak sarsılıp karımın içinde kalmaya devam ederken, karımın ellerini dizlerinin arkasından çekip kalçalarının üstünden tuttuğunu ve tırnaklarını derisine geçirdiğini fark ettim.

Daha sonra sanki umutsuzca onu spermleriyle doldurmasını durdurmasını istiyormuş gibi hızla ayağa kalktım.

Bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüp buna bir son vermesini umuyordum ama ben ayağa fırlayıp yatağın ayak ucuna doğru yürürken Berna bacaklarını ayırarak, Burak’ı olabildiğince içine alabilmek için, Burak’ı  poposunu kuvvetli bir şekilde kendine doğru çekiyordu.

Hayatımda asla bu kadar azgın bir manzara görmeyeceğimden eminim. Karımın güzel bronzlaşmış ellerinin Burak'ın beyaz kıçındaki görüntüsü, karımın alyanslarının Burak'ın kıçındaki manzarası, Burak'ın sikinin inanılmaz bir şekilde genişleyerek karımın amcığına büyük miktarda sperm boşaltmasını izlemek, karımın bronzlaşmış muhteşem ayakları ve kırmızı renkli ayak tırnaklarının yatağı itmesi ve Burak'ın kalçalarının arkasını çekmesi... Hiçbir kelimeyle tam olarak ifade edemezdim.

Burak'ın testislerinin karımın spermle ıslanmış amına ve götüne çarpışını izlerken, taşaklarının içindeki dölleri püskürtebilmek için kasılmasını izlemek neredeyse tamamen beden dışı bir deneyim gibiydi.
Büyülenmiş halimle, Burak’ın poposuyla taşakları arasındaki yaklaşık yarım santimlik boşluğun, karımın içine spermlerini hırlsla saçıp içine çekerken ritmik olarak nabız atışını izliyordum.

Bu sırada sinir krizi ile hayatımın en heyecanlı cinsel deneyimi arasında bir yerlerdeydim.

Burak tamamen boşalınca, orgazm sonrası suçluluk psikolojine girmişti. Sanki yanlış bir şey yapmış gibi özür dilemeye başladı. Seks ve orgazm onun için utanılacak bir davranış olmalıydı.

" Siktir, çok üzgünüm."

Kendimize geldikten sonra Berna da ben de hazırlıksız yakalanmıştık, ikimiz de anında;

"Sakin ol, sorun yok, sorun yok."

Berna gibi ben de hemen fark ettim ki, muhtemelen hayatı boyunca hiç riskli bir şey denememiş olan Burak, muhtemelen medyada sıkça yer alan zorla cinsel ilişkiye girme olayının bir parçası olduğunu düşünüyordu. Hemen ona her şeyin yolunda olduğunu ve bunun basit bir olay olduğunu anlatmaya çalıştık.

Berna konuşmaya  başladığında

"Başın belada değil. Sen yirmi bir yaşındasın ve ben otuz yedi yaşındayım, biz sadece cinsel ilişkiye girmiş yetişkinleriz, sakin ol. İçime boşaldın çünkü ben sana izin verdim."

Berna bunu söyler söylemez adam panikten hızla kurtularak yatağa oturdu.

O sırada olup bitenler göz önüne alındığında bunun sığ bir düşünce olarak görüleceğinin farkındayım ama bu genç adamın tesellisi sırasında karımın amcığı dikkatimi çekti. Karım sağ dirseğinin üzerine doğru eğildiğinde, Burak’ın spermleri vajinasından dışarı akıyor,  Berna yana doğru yuvarlandığında, bacaklarının arasına ve kıçına bulaştı, büyük bir kısmı da üst baldırının arkasından aşağıya doğru süzülüyordu.

Berna çok soğukkanlı bir şekilde çarşafı kapıp onu bacaklarının arasında kaydırarak akan spermleri silidi. Burak'la rahatlatıcı bir şekilde konuşmaya devam ederken, ara sıra dirseğinin üzerinde daha fazla hareket ettikçe ya da yukarı doğru kaydıkça, sperminin daha fazlasının dışarı itildiğini ve ondan sızdığını görebiliyordum. Çarşafların üzerinde ondan sızan bir döl göleti vardı ve Berna  bundan tamamen habersizdi.

Burak ile teskin eden konuşmayı birkaç dakika sürdürdük, şortunu tekrar giymeye yeltenip durumu kabullendiğinde

"Bu gece beni burada ağırladığınız için teşekkür ederim. Berna hanım, teşekkür etmekten başka ne diyeceğimi bilmiyorum. Şimdi gidiyorum, teşekkür ederim, özür dilerim, evet, teşekkürler, teşekkür ederim. Özür dilerim... teşekkür ederim... Güle güle."

O kapıdan çıkar çıkmaz Berna bana baktı ve gözlerini devirerek sırt üstü yatağa düştü ve ellerini sıkıca gözlerine bastırarak

" İşte bu sağlıklı çift eğlencesiydi." Sonra bana baktı ve çok sakin bir şekilde sordu,

"Hiç umduğun gibi olmadı, değil mi?" Ben cevap veremeden devam etti,

"Kesinlikle beklediğim gibi değildi. Hem evet hem hayır. Hâlâ her şeyi sindirmeye çalışıyorum."

"Bende!" Berna kinayeli bir şekilde güldü.

"Tatilimiz ne zaman karınla sevişme olayına dönüştü ve içime girme lafının hangi kısmını anlamadı acaba?"

Bunun üzerine muzip bir şekilde "İlk adamın da içine boşaldığını farkındasın, değil mi?" diye sordum.

Sonra tekrar yüzünü ovuşturdu ve bir an duraklayıp tavana bakmaya başladı,

"Bence bu bir hata değildi...ve Evet Hissettim."

Tamamen meraktan ve aklım başımda olmadığı için sordum,
"Nereden anladın?"

Saçlarını kulaklarının arkasına koyarken bir an tereddüt etti ve kıkırdadı,
" Yapma Anıl, bilmiyormuş gibi davranmayı bırak."

Tekrar cevap verdim, "Evet, ama nasıl bildin?"

Yarım bir gülümsemeyle bana baktı ve birkaç saniye sonra şöyle dedi,

"Ahmmmm...., Anıl, bu konuda çok saplantılısın. Pekala, bir saniyeliğine kasıldı ve sonra penisinin içimde titrediğini hissettim. Bilmiyorum. Sanırım ılık biraz yakıcı bir sıvıyla dolu bir prezervatifin içimde patlaması gibi bir şeydi. Tarif edebileceğim en yakın şey bu bence!"

Bana bakmaya devam ederken kocaman bir sırıtışla şöyle dedi,

" Bundan gerçekten zevk aldığına inanamıyorum. Bir erkek karısının başka bir erkek tarafından sikilmesini nasıl ister?"

O bunu sorarken benim kesin bir cevabım yoktu, sadece şu cevabı verdim
"Hiçbir fikrim yok, sanırım bazıları seviyor ve ben de onlardan biri olduğumu az önce teyit etmiş oldum. Sonuçta artık cinsel açıdan bir kişiye bağımlı olmayacağını da anlamış oldun. Benim için oldukça meydan okuma ama sana her zaman güvendim ve güvenmeye de devam edeceğim."

Gülümseyerek başını salladı, ayağa kalktı, şifonyerin üstünden pijamalarını aldı

“Şimdi biraz duş alıp rahatlayacağım. Sanırım bu deneyimi bir daha yaşamamızın gereği yok. yani çok düşünmene gerek yok. Devam edersem kendimi sürtük gibi hissederim.” dedi Berna duşa giderken

Eğer zorlarsam bir daha asla gerçekleşmeyeceğinden ve eğer sakin kalmazsa bunu bir boşanma avukatına açıklamaya çalışmak zorunda kalabileceğimden korktuğum için buna saygı duydum. Bu ikimiz için de keşfedilmemiş bir bölgeydi; bu noktada ikimiz de bunu tam olarak özümsememiştik.

Aslında, bu noktada tamamen çıldırmadığı ve tatilimizi asla unutamayacağım bir sahneyle kısa kesmediği için şanslı olduğumu düşündüm.

"Böyle bir şeyden heyecanlanan bir kocası olan hangi kadın bunu denemek istemez ki" diye düşünmeye devam ediyordum. Yine de sonrasında ne yapabileceğini tam olarak bilmeden herhangi bir şeyi zorlamak sakıncalı olabilirdi.

Daha sonra elinden geldiğince hiç olmamış gibi davranarak yatağa geldi. Cinsel ilişkiye girmeye yönelik herhangi bir girişimin, özellikle de yatağa girerken tek kelime etmediği gerçeği göz önüne alındığında, sadece dönerek karıma sarıldım.

Ayrıca, banyodan çıkarken yüzü her şeyi açıkça söylüyordu:

"Az önce neredeyse yarı yaşımdaki iki adam ile sikiştim, kocam bunu istedi ve bunun evlilik rutinlerinde olduğunu hatırlamıyorum."

Gece boyunca bunu düşünerek uyandım ve onu uyandırmamak için ara sıra dikkatlice mastürbasyon yaptım, olanlardan sonra nasıl uyanacağını hala bilmiyordum......

Sonraki Bölüm...